![]() |
Tweet |
Elvan Öztürk, kurulması planlanan komisyonun içeriğine dair kamuoyunun yeterince bilgilendirilmemesinin, kamu vicdanında soru işaretleri doğurduğunu belirtti:
“TBMM, bu milletin kaderini belirleyen yüksek iradenin adıdır. Bu irade, terörle aynı çizgide anıldığı an, temsil ettiği güveni zedeler. Kayseri halkı, her şartta devletten netlik, siyasetten dürüstlük bekler. Dolayısıyla bu süreç ya şeffaf olur ya da meşruiyetini kaybeder.”
“Barış, Teröre Alan Açmakla Değil, Teröre Karşı Durmakla Sağlanır”
Öztürk, barış söyleminin içinin boşaltılmasına karşı uyarıda bulunarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Barış, vicdanla başlar; cesaretle büyür. Bugün PKK’ya açıkça terör örgütü diyemeyenlerle, DEM çizgisine mesafe koyamayanlarla, Suriye’deki yapılanmaları görmezden gelenlerle gerçek barış kurulamaz. Anahtar Parti, barışı kavramlarla değil, kararlılıkla savunur.”
“Yeni Anayasa Masası, Halkın Boş Tenceresini Görmezden Gelmemeli”
Elvan Öztürk, iktidarın yeni anayasa söyleminin, ekonomik ve toplumsal krizlerin üzerini örtmeye yönelik bir manevra olduğunu ifade etti:
“Kayseri’de küçük esnaf kepenk indiriyor, gençler gelecek kaygısıyla büyüyor, anneler pazarda fiyat sormadan alışveriş yapamıyor. Bu ortamda anayasa değil; adalet, refah ve güven konuşulmalıdır. Yeni anayasa, eski zihniyetle yazılırsa, halkın derdine değil, iktidarın ajandasına hizmet eder.”
“Şehitlerin Emaneti, İttifak Malzemesi Değildir”
Açıklamasının devamında Elvan Öztürk, şehitlik kavramının sadece bir değer değil, siyaset üstü bir sorumluluk olduğuna dikkat çekti:
“Her şehit, bu milletin ortak vicdanında açılmış bir mühürdür. O mühür, oy devşirmek için değil; devletin vakarını korumak için taşınır. Terörle müzakereyi ima eden her siyasi senaryo, bu ülkenin en kutsal emanetini siyasi kazanca tahvil etmek olur ki biz bunu asla kabul etmeyiz.”
Açıklamasını Kayseri halkına bir çağrıyla tamamlayan Elvan Öztürk:
“Kayseri, yalnızca sanayisiyle değil; dik duruşuyla, ahlakıyla ve memleket bilinciyle tanınır. Anahtar Parti bu duruşun temsilcisidir. Bizim safımız milletin yanı, yönümüz hakkın istikameti, dilimiz şehitlerin duasıdır. Bu yoldan dönen, bu milletin güvenini kaybeder. Bizimse o güven en büyük sorumluluğumuzdur.”