“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ, HALKIN HAKKINI KORUMANIN YOLUDUR”

Dr. Ata Barlas Aşkar açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Basın; yalnızca bilgi aktaran değil, aynı zamanda kamu gücünü denetleyen, toplumu bilinçlendiren ve halkın ortak vicdanını temsil eden bir kurumdur. Basının özgür olmadığı bir ortamda adaletten, eşitlikten ve katılımcı demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Bu nedenle basın özgürlüğü, bir yönetim biçiminin değil, halkın hakkının savunulmasıdır.”

“TOPLUMSAL ADALETİN SAĞLANMASINDA MEDYANIN ROLÜ KRİTİKTİR”

Adil Türkiye Partisi'nin temel ilkeleri doğrultusunda bilgiye erişim hakkının tüm yurttaşlar için eşit şekilde güvence altına alınması gerektiğini belirten Aşkar, şunları ifade etti:
“Gerçeklerin açıklıkla ortaya konduğu, eleştirilerin özgürce dile getirilebildiği bir medya ortamı; toplumsal kutuplaşmayı azaltır, kurumlara olan güveni artırır ve hukuk devleti ilkesini güçlendirir. Bu nedenle özgür, tarafsız ve sorumlu gazetecilik anlayışı yalnızca basın mensuplarının değil, toplumun ortak sorumluluğudur.”

“GAZETECİLERİN GÜVENLE GÖREV YAPMASI TEMEL BİR İNSAN HAKKIDIR”

Açıklamasında basın mensuplarının güvenli ve adil koşullarda mesleklerini icra etmelerinin bir hak olduğunu vurgulayan Aşkar şöyle devam etti:
“Gazetecilerin mesleki faaliyetlerinden ötürü baskı görmemesi, yargılanmaması ve dışlanmaması, hem meslek onuru hem de insan hakları açısından vazgeçilmezdir. Haber alma ve yayma özgürlüğü, temel bir anayasal güvencedir ve bu hak hiçbir koşulda ihlal edilmemelidir.”

“ADİL TÜRKİYE PARTİSİ OLARAK, HER KOŞULDA ÖZGÜR BASININ YANINDAYIZ”

Dr. Ata Barlas Aşkar, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Adil Türkiye Partisi olarak bizler, şeffaflık, hesap verebilirlik ve toplumsal uzlaşıyı hedefleyen bir yönetim anlayışının en güçlü destekçilerinden birinin özgür basın olduğuna inanıyoruz. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesilesiyle, kamusal sorumlulukla görevini yerine getiren tüm basın mensuplarını saygıyla selamlıyor, adaletin ve hakikatin yanında duran her sesi desteklemeye devam edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.”