“TOPLUM BİRBİRİNE GÜVENMİYOR, ADALET SİSTEMİ ÇÖKTÜ”
Durmaz, Ekrem İmamoğlu etrafında gelişen hukuki süreci değerlendirerek, “Ortada sadece bir yargı meselesi değil, çökmüş bir adalet sistemi var. Toplum ikiye bölünmüş, yüzde ellisi diğer yüzde ellinin söylediği hiçbir şeye inanmıyor. Gerçekten haklı bile olsanız kimse inanmıyor. Bu güven erozyonunun sorumlusu doğrudan iktidardır” dedi.

“İKTİDARIN SİYASİ DİLİ, NEFRET TOHUMLARI EKİYOR”
Siyasi söylemin son yıllarda zehirli bir hâl aldığını belirten Başkan Durmaz, “İktidar özellikle hakaret, aşağılayıcı dil ve kutuplaştırıcı ifadeleri tercih ediyor. Oysa biz toplumsal barışa ihtiyaç duyuyoruz. Devlet Bahçeli’nin CHP’ye yönelik açıklamaları siyasi nezaketi değil, siyasi kini temsil ediyor” şeklinde konuştu.

“EKONOMİK VE SİYASİ KRİZİN ÜZERİNE BİR DE AHLAKİ ÇÖKÜŞ”
Son dönemde yaşanan hukuki tartışmaların AK Parti ve MHP tabanında bile karşılık bulmadığını vurgulayan Durmaz, “Bugün AK Parti seçmeni bile yapılanları vicdanında kabul etmiyor. Bu, iktidarın beklemediği bir tepkiydi ama artık her kesim gerçeği görüyor. Yargının bağımsızlığına inanç kalmadı. Ve bu sadece bir partiye değil, devlete güvensizlik doğurur” dedi.

“GAZZE KONUSUNDA SADECE NUTUK ATMAK YETMEZ!”
Gazze’de yaşanan insanlık dramına da değinen Durmaz, iktidarın pasifliğini sert ifadelerle eleştirdi:

“Bugün İsrail’in uçaklarına yakıt sağlayan petrol Türkiye üzerinden gidiyor. Ticaret devam ediyor. Siz Filistin için miting yapıyorsunuz ama limanlarınız İsrail gemilerine açık! Bu nasıl samimiyet?”
“İSLAM BİRLİĞİ’Nİ KURANLAR BUGÜN NEDEN SUSUYOR?”
D-8 İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Saadet geleneğinin mirası olduğunu hatırlatan Durmaz, şu ifadeleri kullandı:

“Erbakan Hocamız 11 ayda D-8’i kurdu. O birlik bugün aktif olsa İsrail bu zulmü yapamazdı. Ne Avrupa Birliği’ne ne Amerika’ya ihtiyacımız olurdu. Bugün o kadrolar, iktidarda olanlar, bunu çok daha iyi biliyor. Ama uygulamada yoklar!”
“BİZİM DERDİMİZ, MAKAM MEVKİ DEĞİL; ADALET, HAK VE VİCDANDIR”
Konuşmasının sonunda Durmaz, topluma umut ve birlik mesajı verdi:

“Bizim siyasetimiz hakaretle değil, nezaketle olacak. Mücadelemiz sandıkta, ama vicdanla. Kimsenin ötekileştirilmediği, hukukun üstünlüğünün tesis edildiği bir Türkiye mümkün. Biz bunun için varız.”